Ana içeriğe atla

Genel Tavsiyeler | Askere Gideceklere Tavsiyeler #2

Bu yazıda sizlere askerliğiniz boyunca işinize yarayabilecek tavsiyeleri listelemeye ve açıklamaya çalıştım. Zamanla ve aklıma yeni şeyler geldikçe güncellemeye devam ederim Allah'ın izni ile.
Önce bunu bilin.
Askeriyede yaşam konusunda size verebileceğim en güzel taktik, bulunduğunuz yere iyi adapte olmanızdır beyler. Çünkü ben burada en kral nitelikte bilgiler bile versem başka bir yerde çöp kadar değeri bile olmayabilir. Gittiğiniz yerdeki düzeni öğrenip ona göre kendiniz bir şeyler yapacaksınız. Şu klişeyi yaşayacaksınız: Askerde her türlü insanla tanışacaksınız. Hakikaten de tanıştım. En iyi üniversitelerde okumuş arkadaşlarım da oldu, kolu façalı adamlarla da muhabbet ettim. Uyuşturucu meraklısı arkadaşım da oldu.  

Yanınızda 25kr, 50kr ve 1TL bozuk paralardan bolca götürün. 
 Ne işe yarayacak? Birincisi özellikle acemi birliğinde para bozdurmak sıkıntı olabiliyor. İkincisi çay, kahve, kola, su vs. ihtiyacınızı çoğunlukla makinelerden temin edeceksiniz, bu yüzden bu paralar oldukça işinize yarayacaktır.

Ha, benim acemilik yaptığım yerde parayı (bozuk para olduktan sonra) istediğiniz gibi tamamlayabiliyordunuz. Para üstü de veriyordu. Bununla birlikte para da yiyordu şerrref makineler. Benim hatırladığım 2 – 3 TL kaptırmışlığım vardır acemilik boyunca.

Bir de bu makinelerin sahibi/sorumlu olduğu adamlara denk gelirseniz para bozup bozmadığını sorun. Çünkü para almaya da geliyorlar ve tahmin edersiniz ki adamlar orada bildiğiniz bozuk para bankası gibi oluyor. Zaten adam da bir şey demez, adam sizin paranızı bozarak para kazanma işini kolaylaştırmış oluyor. 10TL – 20TL bozdurmaktan çekinmeyin bu yüzden.

Kısa dönem asker adayları, eğer yapamayacaksanız kış zamanlarında askere gitmemeye bakın. Beyler şöyle söyleyeyim, ben askerliğimi Mart – Eylül ayları arasında yaptım ve şansıma hep soğuk yerlere denk geldi. Usta birliğimin olduğu yer Türkiye’nin güneyinde bir yerlerdeydi, sonra öyle bir yere düştüm ki, geceleri parkasız dolaşamıyorduk. Hele ben, yasak olmasına rağmen dört beş kat giyinmeden nöbete gidemiyordum.

Düşünün beyler ve bunlar hep ilkbahar/yaz soğuğu, bunu da hatırlatmak isterim. Yazı böyle olan bir yerin kışı, aman aman… Bu yüzden eğer kendinize güvenmiyorsanız (hastalık vs. ile sürünmek istemiyorsanız) kışın gitmemenizi tavsiye ederim. Kendi şahsi fikrimi söyleyeyim, kışın soğuğu mu yoksa yazın bot kokusu mu derseniz, ben bot kokusunu tercih ederim. İkisi de sıkıntı ama soğuk benim için çok daha sıkıntı.  

Askere giderken yanınıza götüreceğiniz eşyalar az ve öz olsun. 
Bize askeriyede tüm askeri malzemelerin bulunduğu bir çanta vermişlerdi. Büyük de bir çantaydı bu. Acemi birliğinde tükenip gidecek eşyalar haricinde (selpak, sabun vs.) götüreceğiniz eşyalar bu bavula (çantasıyla beraber) sığabilsin.

Benim görüşüm bu tabii. Hatta aileniz vs. ziyarete gelirse onlara da verebilirsiniz fazla eşyalarınızı. Kargo ile de gönderebilirsiniz ama bu biraz pahalı ve zahmetli bir çözüm olabilir. Ayrıca çarşıya filan çıkma durumları var, gideceğiniz yere göre, iklimini, yaşanacak mevsimleri göz önünde bulundurarak kıyafet alın.

Eşyalarınız gerekirse feda edebileceğiniz şeyler olsun ama kalitesiz olmasın. Tabii gittiğiniz yerden de kıyafet almak gibi bir seçenek var ama benim usta birliğini tamamladığım yerde seçenekler çok çok azdı. Onu da düşünün.  

Askerlikte para konusunda izleyeceğiniz politika çok önemlidir.
Askerlik ortamı içerisinde bulunduğunuz ortam nasıl olursa olsun maddi durumunuzu belli etmeyin. Bilmesinler, boş verin. Zararını görmezsiniz ama faydasını kesin görürsünüz. Ufak tefek hesaplara girip sinir bozmayın, bununla birlikte ufak tefek hesapların peşinde olan adamlara da prim vermeyin. Borç işlerinden mümkün olduğunca kaçının.

Aslında gerek acemilikte gerek ustalıkta insanları tanıdıkça adamına göre bu tavırları sergileyeceksiniz. Kimisi para ister hiç sıkıntı etmeden verirsiniz, kimisi 1TL ister, onu bile vermezsiniz. Güvendiğiniz adam da olsa para konusunda (eğer bu tarz şeyler yapacaksanız) hiçbir zaman aşırıya kaçmayın.  

Acemi birliğinize gelmeden önce mutlaka tıraşınızı olun.
 Beyler acemi birliği zaten kısa bir süre, muhtemel bir eşek tıraşı vakası yaşamak istemiyorsanız saçlarınızı askeri kurallara uygun şekilde tıraş edin. En bilindik asker tıraşı modelleri 3 numara veya 2 numara tıraştır. Kep altı gibi daha değişik modeller var tabi ama bunu ben bilmiyordum o zamanlar, ayrıca bilsem de yaptırmazdım her halde.

Ben 3 numara tıraşlı bir şekilde geldim, acemiliğim süresince komutanlar filan hiçbir şey demediler. Zaten girişte bir sürü kayıt işiydi, giyim işiydi filan bir sürü işiniz olacak. Kendinize bir de tıraş işi çıkartmayın.

Acemilikte iğne yapıyorlar beyler, haberiniz olsun.
Bize 3 tane yapmışlardı. Ama iğneler büyük değil. Şöyle örnek vereyim. Serçe parmağınıza bakın, iki boğum var ve üç parçadan oluşuyor değil mi? Hah işte en büyük iğne işte o parmağınızın bir parçası kadar işte. Olur da (pek zannetmiyorum ama) iğne korkunuz vardır ve bu iğnelerden kaçma imkanı yakalarsanız kaçmayın derim. O kadar adamın içinde ne çıkacağı belli olmaz. Bayılacaksanız da bayılın, yalan değil, bizim bölükte iki metre yüz kilo adam bayıldı. Lafı da geçti oradan biliyorum. Tek o da değil, bayılsanız bile yalnız olmazsınız, rahat olun.

Askerliği rahat bitirmek psikolojinizi çok sağlam tutmaktan geçiyor beyler.
Beyler, askerlikte kendinize hiçbir şeyi dert etmeyin. Dert etmediğim zaman ne kadar rahat ettiysem, dert ettiğim şeyler de o kadar battı. Sayılı zaman beyler, sonra gideceksiniz kısmet olursa, bunu aklınızdan çıkarmayın.

Size şahsen tecrübe ettiğim birkaç şeyi de anlatayım:
Askerlik gerek şartlarıyla, gerek ortamıyla, gerekse insanlarıyla sabrınızı sınamaya çok müsait bir yerdir. Askerlik bir yerde de size bu sinir bozucu durumlar karşısında dayanmayı öğretir. Olurdu böyle durumlar, içtimaya geçerdik, komutanın gelmesini beklerdik, gelmezdi. Bekle, bekle yok. Kimse bilgi vermez, bir şey yapmaz. At gibi beklerdik öyle. Bazen bir şeyler yapardık, neden yaptığımızı bilmezdik. Bazen istemediğin bir durumla karşılaşırdın, bitmesini beklerdin, zaman bir türlü geçmezdi. Soğuktan tir tir titrerdim, ama giyim yönetmeliğine aykırı olduğundan fazladan bir şey giyemezdim. Buna bere, boyunluk, eldiven gibi şeyler de dahildi.

Tabii usta birliği ile karşılaştırıldığında acemi birliği cennetmiş. Acemi birliğinde bu iş kitlenmesi olayına çok daha fazla maruz kalıyorduk. Bunun bir sebebi de bedelli askerlikti, bedelini ödeyen askerlerin işini de biz yapıyorduk. Bu yüzden bir olay çıkardı, nöbet kitlenirdi, bir sevk çıkardı nöbet kitlenirdi. Komutanın işi çıkar yarım saat gecikir, nöbet kitlenirdi. Komutan adam seçer, nöbet kitlenirdi. Komutan içtima alır, nöbet kitlenirdi. Bu çok sık olmasa da sık sık olurdu. O fazladan nöbet tutmak ne sinir bozucu bir iş anlatamam.

Askerlik ile ilgili sıkıntılara alışıyorsunuz bir süre sonra ama insanların sebep olduğu sıkıntılara alışmak zor. Bu yüzden gerek komutanlarla, gerekse koğuşta kaldığınız kişilerle ilişkilerinizi çok iyi belirleyin. Kesinlikle taviz vermeyin.

Komutanlardan da koğuş arkadaşlarınızdan da sevmediğiniz kişiler olabilir. Sevmediğiniz komutanla ilişkileri resmi tutmaya bakın, gözüne mümkün olduğunca az gözükün. Eğer size sıkıntı olacak bir şey istiyorsa üst rütbeli ile durumu konuşun, gerekirse daha üst mercilere çıkmaktan çekinmeyin.

Gelelim koğuştaki sevmediğiniz adamlara. Beyler askerliğin yaptırdığı bir şey de sivil hayatta tükürüğünüz kirlenmesin diye yüzüne tükürmeyeceğiniz adamlarla güzel güzel iletişim kurmak zorunda kalmanızdır. Bu yüzden her şeyde olduğu gibi insan ilişkilerinde de işleri baştan sıkı tutmak birçok sorunun önüne geçecektir. Koğuşun sıkıntısı şu, konuşmamak da sıkıntı oluyor. O yüzden hatasını mı gördünüz, hemen kafanızda mimleyin. Baktınız başka hatasını mı gördünüz, aranıza mesafe koyun, iletişimi mümkün olduğunca azaltın. Yüz göz olmayın. Affetmeyin, yoksa siz üzülürsünüz. Çok sivrilmeyin, pısırık da durmayın.

Kavga vs. olaylarından aman kaçının. Gereksiz bir adam yüzünden başınıza iş açmayın.  

Askerlikte zamanı bilmek ve kontrol etmek gerekli ve önemlidir. Aynı zamanda zamanı bilmemek kontrol etmemek de gereklidir ve önemlidir.
Bir casio f91w ihtiyacınızı fazlasıyla görecektir. Gerçi acemilikte şafak sayarlı saatler de satılıyordu ama ona da değineceğim birazdan. Askerlik planın programın yapıldığı ve uygulandığı bir yerdir. Gerçi bu plan program çoğu durumda bozulur ama bu daha çok dış etkenlerden kaynaklanır.

Askerlikte zamanı bilmek ve kontrol etmek neden önemlidir?
  • Kalktığınız zaman, ne kadar daha yatabilirim hesabını yapabilmek için.
  • İçtimaya yetişmeniz gerekecek, aceleye gerek var mı karar verebilmek için, Bir sürü şeye imza atacaksınız, tarih atabilmek için tarihi bilmeniz gerekecek, tarihi öğrenmek için.
  • Nöbet listelerinde tarih olacak, doğru nöbet listesine baktığınızdan emin olmak için, Nöbet kitlenecek arada, ne kadar kitlendiğini tespit etmek için, 
Askerlikte zamanı bilmemek ve kontrol etmemek neden önemlidir?
Siz saate ne kadar sık bakarsanız zaman o kadar yavaş geçiyor. O yüzden saati cebinize koyun. Kimi zaman canınız sıkılır, bitse de gitsek dersiniz, şafak sayarlı saatinize bir bakarsınız, daha 100 gün var. 10 dakika sonra bir daha bakarsınız saate 2 dakika geçmiş. Hala 100 gün var. Bakmayınca zaman daha çabuk geçiyor beyler. Ciddiyim.  

Askerlikte bilgisayar bilginizin sizi rahat ettirmesi tamamıyla bulunduğunuz yere ve şartlara bağlıdır. Bunu unutmayın.
Bilgisayar bilgisinden kastım, özellikle excel, word, access gibi ofis yazılımları. Benim şahit olduğum genelde basit işler veriyorlardı, angarya işler. Bununla birlikte excelde önceden sağlam programlar da yapılmıştı hem acemilikte hem de ustalıkta. Yaptırabilirler yani, bunu da göz önünde bulundurun. Uçmayın yani. Tüm gün bilgisayar işi de yapabilirsiniz milletten fazla mesai yaparsınız ama içtimalardan yırtarsınız. Komutanın halledebileceği bir işiniz çıkarsa siz (hele de seviliyorsanız) öncelikli adamsınız. Sürekli bir odada bilgisayar başında olmak sizi sıkabilir. Excel ile komutanın verdiği işi beş dakikada halledip iş bitimi süresine kadar rahat edebilirsiniz. Ama işi tam bitirmeyin ki sıkıntı olmasın. Nıhohaha.  

Askeri malzeme satan dükkanlara gidin ama dikkatli ve sakin olun.
Kendiniz önceden bir liste hazırlayın ve ona göre alışverişinizi yapın. Girersiniz dükkana, selamun aleyküm dayı, askere gideceğim, alışverişe geldik dersiniz. Dayı başlar, şu lazım, bu lazım, bu olmazsa olmaz, bunu da al bunu da diye seriye bağlar. Size de mantıklı gelir alırsınız da alırsınız. Sonra hoop bir tomar para istiyor dayı. Ha ben de bir sürü şey aldım, ama bilerek aldım. Siz de bilerek alın. Bununla birlikte bazı şeyleri acemi birliğinden alacaksınız, haberiniz olsun.

Rütbelilerle aranızı iyi tutmaya bakın.
Ben genelde sıkıntılı bir komutanla karşılaşmadım. Komutanların en manyağı bile işinizi adam gibi yaptıktan sonra size bir şey demiyordu. Bununla birlikte şöyle bir şey de var: Acemi birliğinde bir komutanın bölüğe bir konudan dolayı kızması sebebiyle bize söylediği bir söz vardı: Komutanın gülüşüne, o……..n s……e aldanmayacaksın. Bunu da aklınızdan çıkarmayın.  

Acemi birliğine cep telefonu götürecekseniz iki kere düşünün.
Bu kısım benim tecrübe ettiğim kısım: Öncelikle acemi olduğunuzdan dolayı daha çok sıkıntı olması durumu var. Bence gereksiz bir risk ve bu riski almaya gerek yok. Ben mesela gittim eski bir telefonla, amacım girişte alsınlar, acemilik bittiğinde lazım olur diye düşünüyordum.

Ne oldu?
Direkt kargo paketlerini verdiler, paşa paşa gönderdik. Çaktırmadan içeri de sokamıyorduk, x-ray cihazı vardı. Yalan oldu anlayacağınız. Ha ne yapabilirdim? Gelmeden önce bir emanetçiye verebilirdim ama onu da geç öğrendim. Hiç mi sokulamıyordu telefon? Yolları vardı ama dediğim gibi gereksiz bir risk, almaya gerek yok. Acemilikte ucuza (ya 2,25TL ya da 3 TL tam hatırlamıyorum) ve 45 dakika konuşturan kartlar ve bol bol ankesörlü telefon vardı. Telefonu çok aramıyordunuz bu yüzden.

Bu kısım da sizin işinize yarayabilecek kısım: Yine bizim dönemimizde başlayan bir askercell servisi var. Bu servis aktifleştirilebiliyor ve pasifleştirilebiliyor. Akıllı telefonla değil de güvenlik açısından çok daha az sıkıntılı olacak özelliksiz telefon + askercell ile muhtemelen telefon konusunda sıkıntı yaşamayacaksınız. Gündüzleri karttan yardırırsınız, akşamları da telefonun suyunu çıkarırsınız, olur biter.  

Hırsızlık da askerliğin es geçilemeyecek bir konusudur.
Ben bu konuda şanslıydım. Ne acemilikte ne de ustalıkta hırsızlığa maruz kalmadım. Ortam da hırsızlık yapılan ortamlar değildi. Hırsızlık olmuyordu belki ama şu oluyordu ustalıkta. Bir adamın samimiyetine veya bir şey demeyeceği fikrine dayanarak dolabından deodorantıdır, parfümüdür, tuvalet kağıdıdır ortalık malı yapılıyordu. Evet, yeterince uzadı, şimdilik burada bitiriyorum, umarım faydalı olmuştur.

Yorumlar

  1. Teşekkürler bu bilgilendirici yazı için :)

    YanıtlaSil
  2. çok güzel faydalı bir içerik.askere yeni gidecek asker adaylarının mutlaka okuması gereken güzel bilgiler mevcut.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Özetle Askerlik

Merhaba sayın asker adayları, bu yazıda sizlere askerliğimin özetini yapmaya çalışacağım. Bunu yaparken hem tecrübe ettiğim şeyleri hem de sizin işinize yarayabilecek bilgileri bir araya getirmeye çalıştım. Umarım faydasını görürsünüz.